Tadı Damağında Karadeniz Turu 2024

Tur Program Detayları

1.Gün Tur Güzergahı Pazar: Sinop-Samsun-Ordu

Ankara - Çankırı – Kastamonu güzergahı ile yolda vereceğimiz molalarla birlikte yolculuğumuza devam ediyoruz. Sabah erken saatlerde; ilk gezi noktamız olan Sinop’ a ulaşıyoruz. Güne güzel bir kahvaltı sonrası Tekne Turu ile başlıyoruz… Ardından yurdumuzun en kuzey noktasını teşkil eden ve adını Yunan mitolojisinde su perisi Sinope’den alan, Karadeniz’ in bu bakir kalmış sahil kentinde ilk olarak; Hamsilos Koyu‘na gidiyoruz. Dalgaların kara parçasını aşındırması suretiyle bir nehir gibi içeri girmesiyle oluşan ve adeta bir fiyordu andıran bu muhteşem manzarayı fotoğraflama imkânının ardından tarihin hüzünlü sayfalarına tanıklık edeceğimiz, türkülere ve dizilere konu olan Sabahattin Ali’ye Aldırma Gönül sözlerini yazdıran tarihi Sinop Cezaevi’ni ziyaret edecek ve burasıyla ilgili ilginç hikayeleri rehberimizden dinleyeceğiz. Pek çok ünlü ismi misafir eden Tarihi Cezaevi gezisi sonrası Sinop Limanı ’ na ulaşıyoruz. Sinop Kalesi–Limanı ve Minyatür Takaların, Teknelerin yapıldığı Kotra Atölyesi gezilerimizin ardından, rehberimizin vereceği kısa serbest zamanda Sinop’ ta bulabileceğimiz Boyabat Ezmesini tadabilir ve zevkinize göre alışverişlerinizi yapabilirsiniz. Serbest zaman sonrası öğle yemeğini almak için restoranımıza geçiyoruz. Öğle yemeğinde meşhur Sinop Mantısı’ nın ve Nokul’un tadına bakıyoruz. Ardından Sinop’tan ayrılıyoruz. Yolumuza devam ederek; Gerze ve Bafra’yı panoramik olarak görüp, Milli Mücadelemizin ilk adımının atıldığı Samsun’a ulaşıyoruz. Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç noktası ve Karadeniz’ in en büyük kenti konumundaki Samsun’ da Atatürk’ün Samsun’a ilk geldiğinde karaya ayak bastığı yerde bulunan İlk Adım Anıtı gezimizin başlangıç noktası olacak. Cumhuriyet Meydanı – Heinrich Krippel tarafından 1931 yılında yapılan Atatürk Anıtı (Onur Anıtı) – Gazi Müzesi (Mantıka Palas) ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını zorlu bir yolculuk sonrası Samsun’ a ulaştıran Bandırma Vapuru başlıca gezi noktalarımızı oluşturacak. Samsun gezimizi tamamladıktan sonra Çarşamba – Fatsa üzerinden zevkli bir yolculukla Ordu’ya ulaşıyoruz. Fidangör Caddesi ve Boztepe’si ile meşhur Ordu’ da sizleri Teleferik Park’ta serbest bırakıyoruz. Bu süre içinde dileyen misafirlerimiz, Fidangör Caddesin'de gezebilir veya sahilde yürüyüş yapabilir. Dileyen misafirlerimiz ise rehberimizin eşliğinde Boztepe’ye çıkabilirler. 485 metre yüksekliğinde ki Boztepe’ye teleferik ile çıkacak misafirlerimizin, Samsun’dan Trabzon’a kadar bütün sahili ayaklarının altına alacağı ve engin denizi iliklerine kadar hissedeceği bu muhteşem manzara eşliğinde kahve ve fotoğraf molası veriyoruz. Ordu gezimiz sonrası merkezde ki otelimize ulaşıp odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam yemeği sonrası serbest zaman…

Konaklama: Ordu / Anemon Hotel

2.Gün Tur Güzergahı Pazartesi: Giresun–Akçaabat–Trabzon–Ayasofya Camii–Sürmene–Ayder–Çeymakçur Yaylası

Otelde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından, otelden ve Ordu’dan ayrılıyoruz. Giresun’u panoramik olarak görüp; Karadeniz’in incisi ve stratejik kenti olan Trabzon’ a ulaşıyoruz. **İlk olarak Soğuksu mevkiinde bulunan Atatürk Köşkü'nü gezeceğiz. Son yüzyılın en önemli eserlerinden olan bu köşk, 1890 senesinde zengin bir Rum olan Konstantin Kabayanidis tarafından inşa ettirilmiştir. Atatürk’ün hayatı boyunca üç kez ziyaret ettiği, ve son olarak vasiyetinin bir bölümünü yazdığı bu muhteşem yapı, çam ormanlarıyla kaplı çevresi ve muhteşem güzellikteki çiçeklerle süslü bahçesiyle de ziyaretçilerinin ilgisini çekmektedir**. Ardından Gülbahar Hatun Camii ve Zağanos Paşa Köprüsü’nü görerek Ayasofya Camii’ne ulaşıyoruz. 1238 yılında Kommenos Krallığı tarafından kilise olarak inşa ettirilen bu muhteşem yapı, zaman içerisinde Kilise, Camii, Cephanelik ve Sığınma Alanı olarak da kullanılmıştır. Tevrat’tan sahnelerinde yer aldığı bu muhteşem yapıyla ilgili bilgileri rehberimizden dinledikten sonra; Trabzon’a özgü bir el sanatı olan Trabzon Hasır, Telkari (Gümüş El Sanatı) ve Trabzon’da sadece beş ailenin yaptığı Kazaziye işlerini yapan ustaların marifetli ellerinde hazırlanan ürünleri görme fırsatı bulduktan sonra alışveriş için kısa bir zaman veriyoruz. Ardından öğle yemeği molası. Yemek molası sonrası, yolumuza devam edip; Karadeniz denince akla ilk gelen simgelerden olan; çayın dalından koparılıp sofralarımıza gelene dek geçirdiği evreleri öğreneceğimiz, çay fabrikasına gidiyoruz. Gıda mühendislerinden çay ve çay demlemesinin en doğru yöntemleri ilgili alacağımız bilgiler sonrasında dileyen misafirlerimiz hediyelik çay alışverişini bu noktadan yapabilirler. Çay fabrikası gezimizi tamamlayıp, zevkli bir yolculuk sonrası Osmanlı’ nın izlerini halen taşıyan, Sürmene’ye ulaşıyoruz. Bıçağı ile ünlü bu ilçede meşhur Sürmene Dövme Bıçakları hakkında bilgi alıp, alışveriş yapabileceğimiz bıçak atölyesine geçiyoruz. Alışveriş sonrası sonra yolumuza devam edip; Ardeşen – Çamlıhemşin üzerinden dünyada ki cennet Ayder Yaylasına doğru yolumuza devam ediyoruz. Fırtına Deresi’ ni takip ederken kestane, kızılağaç, doğu ladini gibi Doğu Karadeniz bitki örtüsünün en zengin örneklerini görerek, Ayder Yaylasına ulaşıyoruz. Kaçkar Dağları’nın en güzel noktasından biri olan Karadeniz’in gözbebeği Ayder Yaylası’ nın, yeşilliğinde kaybolacağınız, akan şelalelerinde huzur bulacağınız, Karadeniz’ in en çok ün yapmış olan bu güzel yaylasında Gelintülü Şelalesini fotoğraflayıp; 2.250 metre yükseklikte, sessizlik içinde, gürültüden uzak, bakir bir yayla olan, Çeymakçur Yayla Otelimize ulaşıyoruz. Otelde alacağımız akşam yemeğinin ardından günümüz sona eriyor.

Konaklama: Ayder Yaylası / Çeymakçur Zafran Yayla Otel

3.Gün Tur Güzergahı Salı: Ayder Yaylası–Çat Vadisi–Zilkale–Palovit Şelalesi–Hopa (Batum ve Borçka / Karagöl)

Sabah kahvaltımızın ardından otelden ayrılarak, zevkli bir yolculukla, Çamlıhemşin e ulaşıyoruz. Çat Vadisi turunda vadinin güzelliklerini keşfe çıkıyoruz. Konaklar Mahallesinde bölgenin en eski Taş Konaklarını – seranderlerinden, karayemişlerine kadar vadiyi ve uzaktan görünen köyleri keyifle panaromik görüp ekranlarımızda doğası ile büyüleyen Sevdaluk dizisinin çekimlerinin yapıldığı Şenyuva (Çinçiva) köyünü geziyoruz. Bölgenin en eski köprülerinden Şenyuva Köprüsünde fotoğraf molası ardından Zil Kale'ye doğru ilerleyip Kale hakkında bilgi aldıktan sonra Palovit Şelalesini görmeye gidiyoruz. Fırtına Deresinin en keyifli aktivitelerinden Zipline ve Rafting aktiviteleriyle Tulum müziği eşliğinde Karadeniz’i yaşayıp öğle yemeği molası ardından, Ardeşen üzerinden Hopa’ya varıyoruz. Hopa’ya ulaşıyoruz. Panoramik şehir turu sonrası; *** (Extra) Batum turuna katılmak isteyen misafirlerimiz rehberimiz eşliğinde Türkiye’nin doğuya açılan kapısı Sarp Sınır Kapısına geçiyor. *** Batum Turuna Katılan Misafirlerimiz; Sarp Sınır Kapısında Giriş işlemlerini tamamlayıp, Gürcistan / Adjara bölgesine geçiyorlar. Hz. İsa'nın on iki havarisinden biri olan St. Mathias'ın mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio - Apsaros Kalesi'ni aracımızdan görüyor ve Batum şehir merkezine doğru devam ederken Sovyet Rusya döneminde Rus askerlerin eğitim alanlarını görüyoruz. Bayburt'tan doğup Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehri'ni ve üzerindeki eski Gonio Köprüsü'nü görerek şehir merkezine devam ediyoruz. Gürcistan’ın iki Özerk bölgesinden Adjara Özerk Bölgesinin yönetim merkezi Batumi’ de Tarihi Orta Camii, Piazza Meydanını, Piazza Saat Kulesini, Gürcü Ortodoks Kilisesini (dışından), Ermeni Kilisesini (dışından), Avrupa Meydanını, Medea Heykeli'ni, Poseidon Anıtını, Tiyatro Binasını, Batum Limanı'nı yeni oluşturulan yüzüyle görüyoruz. Batum Bulvarı'nda gezinti yaptıktan sonra Türk Konsolosluk binamızı da görüp sizlere küçük bir serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sonrası; tura katılan misafirlerimiz, tekrar Sarp’a dönüp, çıkış işlemlerinin ardından, sınır kapısından geçiyor ve gece Hopa'da bulunan otelimize ulaşıyoruz. Bu turumuza katılmak istemeyen misafirlerimiz; yine *** (extra) Borçka / Karagöl turuna katılabilirler. Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan, ülkemizin en uzun tünellerinden Cankurtaran yoluyla Borçka’ya ulaşıyoruz. Bizleri bekleyen minibüslerimize biniyor ve Karadeniz’in bakir kalmış güzelliği ile ziyaretçilerini büyüleyen Karagöl’e varmadan önce, ülkemiz biyosfer rezerv alanı Klaskur Vadisi’ndeki yapacağımız yolculuğumuzda Gürcü kökenli köylerden geçip, organik çay bahçelerini görüyoruz. Maisur Şelalesi’ni uzaktan görme imkanı yakalayıp, Bardnala Şelalesi’nin yanından geçiyor ve Klaskur Deresi’nin ağzının kapanmasıyla oluşan, yola sanki bir tünel kurarcasına uzanan yemyeşil ağaçlar arasından geçip; Karagöl’e varıyoruz. Dağların arasında saklı kalmış bu heyelan gölünde vereceğimiz serbest zamanda göl kıyısında bulunan sandallar ile gezinti yapabilir ya da keyifli bir yürüyüş yapıp fotoğraflar çekebilirsiniz. Her iki extra gerçekleşecek olan turlarımıza katılım sağlamak istemeyen misafirlerimiz ise Hopa'da bulunan otelimize yerleşip dinlenebilir, serbest olarak vakit geçirebilirler. Bu gece akşam yemeğini extra serbest olarak alıyorsunuz.

Konaklama: Hopa / Terzioğlu Otel

4.Gün Tur Güzergahı Çarşamba: Hopa–Uzungöl–Memiş Ağa Konağı-Sümela Manastırı–Zigana

Sabah kahvaltısının ardından otelden ayrılıyoruz. Ardeşen – Of – Çaykara üzerinden Karadeniz’ in önemli simgelerinden biri olan yıllarca takvimlerimizi süsleyen Uzungöl’ e ulaşıyoruz. 1580 yılında 12 Rum hanesinden oluşan ve o gün ki ismiyle Saharo (Uzungöl)’ da Haldizan Deresi’ nin uç noktalarına gidiyoruz. Uzungöl çevresinde ve çarşısında yapacağımız yürüyüşlerle; bölgenin güzelliklerini fotoğraflarla anılarımıza ekliyoruz. Uzungöl gezimiz sonrası, kısa bir yolculuk ile Memiş Ağa Konağı’na ulaşıp, tarihi konakta öğle yemeği için mola veriyoruz. Yemek molasının ardından, Sürmene üzerinden Altındere Milli Parkı’ na gitmek üzere Değirmendere boyunca ilerleyerek Maçka’ya ulaşıp Coşandere ve Altındere Vadisine giriş yapıyoruz. Bu muhteşem vadilerden geçerken gözlerinizi doğanın binlerce renginden alamayacaksınız. Ardından otobüsümüzden iniyor ve Karadağ’ın eteklerine kurulmuş olan Sümela Manastırını vadi tabanından görüp, fotoğraflıyoruz. Karadağ’ın eteklerine kayaların oyulmasıyla yapılan ve neden buraya yapıldığı ile ilgili çok çeşitli efsanelerin anlatıldığı Sümela Manastırında sırasıyla; Rahip Odaları – Mutfak – Kaya Oyma Kilisesi – Kaya Freskleri – Su Kemerleri ve Ayazma başlıca gezi noktalarımız olacak. Sümela Manastırı gezimizin ardından, Hamsiköy deresi boyunca ilerleyerek Zigana’ da konaklayacağımız otelimize ulaşıyoruz. Odalarımıza yerleşme sonrası serbest zaman. Otelde alacağımız, akşam yemeği ve doyumsuz eğlencenin ardından günümüz sona eriyor.

Konaklama: Zigana / Gümüşkayak Hotel

5.Gün Tur Güzergahı Perşembe: Tokat–Amasya–Ankara–Eskişehir

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından otelden ayrılıyoruz. Yöreye özgü; peynir, yağ, bal, köme ve fındık gibi ürünleri tadabileceğimiz ve alışverişini yapabileceğimiz yöresel ürünlerin satıldığı mağazamızda serbest zaman veriyoruz. Ardından, Torul – Şiran – Suşehri üzerinden zevkli bir yolculuk sonrası Tokat’a ulaşıyoruz. Şehir merkezinde vereceğimiz öğle yemeği molasında, ünlü Tokat Kebabı’nı yeme imkanı bulabilirsiniz. Yemek sonrası Tokat’ı gezmeye başlıyoruz ilk adresimiz Sulu Sokak. Burası, Tokat merkezdeki köklü tarihi hissedebileceğiniz ve 900 yıllık tarihin izlerini gözle görebileceğiniz en ideal nokta. Sulusokak ve ona bağlanan Halit Sokak, Safranbolu evlerini andıran Tokat evleri ve onu çevreleyen, Roma, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait, cami, han, hamam, medrese, türbe, bedesten, çeşme gibi birbirinden güzel birçok eserle dolu tarihi dokusuyla Tokat’ ın eski kent merkezini ve ticaret merkezini oluşturuyor. Bir sonraki noktamız Ulu Camii. Danişmendliler Dönemin de 13. yüzyılda yapılmış. Bu caminin en önemli özelliği, Doğu ve batı yönünde iki tane son cemaat yeri yani camilerde camiye bitişik olan revaklı yer bulunuyor. Bu revaklı son cemaat yeri örneğine Anadolu’da sadece Tokat’ta rastlanıyor. Ulu Camii gezimizden sonra Arastalı Bedesten (Tokat Müzesi)‘i de gördükten sonra, Bakırcıları ziyaret ediyoruz. Tarihi Taşhan’da alışveriş molası verdikten sonra Tokat’tan ayrılıyoruz. Kısa bir yolculuğun ardından son gezi noktamız olan; Amasya’ya ulaşıyoruz. Şehzadeler Şehri Amasya’yı gezmeye başlıyoruz. Bimarhane (Şifahane – Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Müzesi), Mütareke Anıtı ve Gökmedrese’ yi görüp, Arkeoloji (Mumyalar) Müzesine geliyoruz. Burada Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik, etnoğrafik, sikke, mühür, el yazması gibi örnekleri, Osmanlı dönemine ait sancaklar ile İlhanlılar dönemine ait mumyaları ve M.Ö 1200 / 1400 yıllarında Hititlerin Fırtına Tanrısı Teşup’un 21,5 cm boyutunda ki heykelini görüyoruz. Sonrası Amasya’ yı yürüyerek gezmeye devam ediyoruz. İlk olarak Osmanlı Sultanı II. Beyazıd’ın oğlu Şehzade Ahmet tarafından valilik yaptığı Amasya’ ya armağan olarak 1482 – 1486 yılları arasında, Mimar Şemseddin Ahmet’e yaptırdığı II. Beyazıd Külliyesi’ ni gezip, gördükten sonra; Yeşilırmak’ ın kenarında bulunan Şehzadeler Parkı’ n da yapacağımız kısa bir yürüyüşün ardından Roma dönemi eserlerinden hala kullanılmakta olan Alçak Köprü üzerinde fotoğraf molası veriyoruz ve Yalı Boyu evlerini en güzel noktadan fotoğraflıyoruz. Amasya Kalesi’ni ve Helenistik Dönemde bölgede hüküm sürmüş Mitridat Krallığına ait Kaya Mezarları’nı panoramik olarak fotoğrafladıktan sonra Hükümet Köprüsü ile Saat Kulesi’ni görerek Amasya turumuzla, Karadeniz gezimizi tamamlıyoruz. Eskişehir’e dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Yolda vereceğimiz molalar ardından gecenin ilerleyen saatlerinde Eskişehir’e varış ve bir başka Şara Turizm gezisinde görüşmek dileğiyle vedalaşma…